Düğünde Takılan Takılar (Ziynet Eşyaları) Kime Aittir?
Soru: Düğünde takılan altınlar, paralar ve diğer ziynet eşyaları hukuken kime aittir? Damada takılanlar damadın mı sayılır?
Cevap: Yargıtay'ın yerleşmiş son içtihatlarına göre; düğünde takılan tüm ziynet eşyaları (altınlar, bilezikler, takılar vb.) kime takıldığına bakılmaksızın kural olarak kadına aittir. Ancak erkeğe takılan ve "kadına özgü" olmayan (çeyrek altın, para vb.) takılarda yerel adetler veya taraflar arasındaki anlaşmalar durumu değiştirebilir.
Düğün takıları meselesi, maalesef boşanma aşamasına gelen çiftler arasında en çok tartışılan ve bazen kırgınlıklara yol açan konuların başında geliyor. "Benim ailem taktı", "Damada takıldı" gibi argümanlar duygusal olarak haklı görünse de, Türk hukuku bu konuda oldukça net bir çizgi çizmiş durumda.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun güncel yaklaşımı şu şekildedir:
- Kadına Takılanlar: Tartışmasız kadına aittir.
- Erkeğe Takılanlar: Eğer takılan şey kadına özgü bir takıysa (bilezik, küpe, kolye gibi), erkeğe takılmış olsa bile kadının sayılır.
- Cinsiyete Özgü Olmayanlar: Erkeğe takılan nakit paralar veya çeyrek/tam altın gibi "yatırım" nitelikli takılar, eğer o yörede aksine bir örf ve adet yoksa erkeğe ait sayılabilmektedir. Ancak genel eğilim, düğün takılarının kadının "gelecek güvencesi" olarak kabul edilmesi yönündedir.
Burada en kritik nokta şudur: Düğün takıları kişisel mal statüsündedir. Yani evlilik birliği içinde bozdurulup harcanmış olsa bile (ev borcu ödemek, araba almak gibi), boşanma durumunda kadın bu takıların aynen iadesini veya bedelini talep etme hakkına sahiptir. Eğer erkek bu altınların rıza ile "iade edilmemek üzere" verildiğini ispatlayamazsa, bedelini ödemekle yükümlü tutulur.
Yorumlar
Yorum Gönder