Sırrı Süreyya Önder Kimdir?
Sırrı Süreyya Önder’i tek bir kelimeyle anlatmak zor. O, hem siyasetçi, hem yazar, hem yönetmen, hem de bu toprakların acılarını, çelişkilerini ve umutlarını kelimelere dökmeyi bilen bir hikâye anlatıcısı. Onu tanıyanların çoğu için Sırrı Süreyya Önder, kürsüden konuşan klasik bir politikacıdan çok daha fazlasıdır.
1962 yılında Adıyaman’da doğan Önder’in hayatı, Türkiye’nin yakın tarihindeki pek çok kırılma noktasıyla iç içe ilerlemiştir. Babası, Türkiye İşçi Partisi’nin Adıyaman il başkanlığını yapmış bir terziydi; annesi ise aslen Malatyalıdır. Henüz sekiz yaşındayken babasını kaybetmesi, hayatın gerçeklerini çok erken yaşta tanımasına neden olmuştur. Gençlik yıllarından itibaren politik düşünceyle, edebiyatla ve sinemayla ilgilenmiş; yaşadıklarını sanat yoluyla ifade etmeyi seçmiştir.
Sırrı Süreyya Önder’i geniş kitleler daha çok siyaset sahnesindeki duruşuyla tanıdı. Özel hayatında Hacer Hanım ile evli olan ve Ceren isminde bir kızı bulunan Önder, TBMM’de milletvekilliği yaptığı dönemlerde, kullandığı sade ama etkili dil, zaman zaman mizahla harmanlanan konuşmaları ve ezber bozan tavrı onu farklı bir noktaya taşıdı. Özellikle barış süreci döneminde üstlendiği rol, Türkiye siyasetinde önemli bir yer edinmesine neden oldu.
Onu sevenler, Sırrı Süreyya Önder’i “samimi” bulur. Çünkü konuşurken süslü cümleler kurmaktan çok, içinden geldiği gibi konuşur. Eleştirenler ise çoğu zaman bu açıklığı ve sertliği hedef alır. Ancak seveni de sevmeyeni de onun kendine özgü bir çizgisi olduğu konusunda hemfikirdir.
Kısacası Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’nin kültür, sanat ve siyaset dünyasında iz bırakmış, tartışılan ama görmezden gelinemeyen bir isimdir. Onu anlamak, biraz da bu ülkenin yakın geçmişini ve hâlâ süren meselelerini anlamaya çalışmak demektir.
Yorumlar
Yorum Gönder